29 Temmuz 2016 Cuma

LARA BEACH MOONLIGHT RUN Ateşböceklerinin dansı

 2 yıl önce koşmaya başladığım günlerde Sevgili Onur Şentürk’ün mentorlüğünde bu sporu daha çok sevdim. Onun sahibi olduğu Caretta Sports'un organizasyonlarının hepsinde yer aldım. Sakatsam birşeylerin ucundan tutmaya, değilsem koşmaya çalıştım.  Beni “yoldan çıkaran” patikalar ile tanıştıran iki kişiden biridir, diğeri de Sevgili Halil Aktan.
Geçtiğimiz Haziran ayında düzenlenen Caretta Sports’un ilk gece yarışı  Lara Beach Moonlight Run' a Antalya Runners dan kalabalık bir kadro ile katıldık. Toplu halde haftanın belirli günleri antrenman yapmak biraz seviye ilerlediğinde veya mesafeler arttığında zorlaşıyor, herkes kendi antrenman programına ve şartlarına göre hareket etmeye başlıyor. Ama bağımız hiçbir zaman kopmuyor. Grubumuzun bir parçası olarak kendini hisseden, ilk başladığı döneme göre büyük gelişme gösteren, yarış takvimini takip eden birçok sporcunun olması hepimizi motive edip, kartopu etkisi yaratıyor ve sayımızın gün geçtikçe artmasına sebep oluyor. Her yarış organizasyonuna yükselen bir ivme ile katılmamız bunun en güzel göstergesi.  Yerel bir yarış olmasına rağmen gerek yarışın yapıldığı arazinin kumul olduğu için merak uyandırması, gerekse gece yarışı olması sebebiyle katılım yüksek oldu.  Başından beri birlikte koşmaya başladığım ama beraber antrenman yapma fırsatı bulamadığım farklı seviyelerden birçok arkadaşım ile Lara Beach Run yarışlarında biraraya gelip, beraber adımlayacağım için çok mutluydum.

Sıcakların Antalya'yi kavurmaya başlaması sebebiyle o hafta yaptığım uzun koşu beni çok yormuştu. Bir hafta sonra Sapanca Ultra maratonu olduğu için kendime yüklenmek istemiyordum.  4K, 8K, 12K kategorilerinde yarışlar düzenlendi.  4K kategorisinde tempo koşmayı tercih ettim. Hem daha sonra gelip koşabilmek için araziyi keşfetme fırsatı, hem kuvvet antrenmanı hem de sonrasında deniz keyfi olacaktı.
Şimdiye kadar katıldıklarım arasında starttan itibaren yarışma parkur anlamında beklentilerimi karşılayan birkaç yarıştan biriydi. Zaten 4K koşmuşsun beklentin ne kızım diyenler için; parkur 4K, diğer kategoriler 2 ve 3 tur atarak ayni rotayi koştular. Starttan çıkar çıkmaz, Beachpark ışıkları arkamızda kaldı, tam karanlığa adapte olmuşken bizi karşılayan kum tepeleri ile hepimiz kendimizi adeta Dakar Rallisinde bulduk. Tüm koşucular kafa fenerlerinin ışığı altında Lara Ormanina ateş böcekleri gibi dağıldılar. Tüm parkur, ledler ile çok güzel  işaretlenmiş, koybolma  ihtimalinin zayıf olduğu ormanlık bir araziden oluşuyordu. Kafamızda canlandırdığımız ormandan tek farkı, yerde bitki örtüsü yerine kumul ve kum tepelerinin olması. Kumun içinde daha önce koşma tecrübesi olmayanlar için zor bir parkurdu. Yarış bitiminde çoğu koşucunun ne yüzmek ne de parti havasına girmek için hali kalmıştı. Benim organizasyon ile ilgili yaşadığım tek hayal kırıklığı bu oldu. Onca hazırlığa rağmen ortamın tadını çıkarma kısmı bu beklenmedik parkur sebebiyle biraz zayıf kaldı. Kendimi bu zor parkura teslim etmek yerine sadece 4K koştuğum için böyle bir beklenti içinde olan tek kişi de olabilirim.:)  Bayanlar genel kategoride 1. oldum.

28 Temmuz 2016 Perşembe

NASHIRA ULTRAMARATONU Kafeste büyüyen kuşlar uçmayı hastalık sanırlar...

Yol koşuları ile pist yarışlarına katılmak arasında kararsız kaldığım bir dönemde 6 ay kadar bir sakatlık yaşadım. Bu süre zarfında düşük tempo yaptığım antrenmanlar boyunca ne istediğime karar vermek için düşünme fırsatım oldu.
Pist yarışlarına katılımın az olması, kısıtlı birkaç yarışın olması, yakıtı çabuk bitecek bir motivasyon kaynağı gibi geliyor. Önümüzdeki yıl kuvvet antrenmanlarına ağırlık verip kendimi denemeyi  gene de düşünüyorum.
İlk olarak lise yıllarımdaki kros yarışlarında hissettiğim sonrasında Runatolia, Wingsforlife,  ST. Petersburg Beyaz Geceler, Gelibolu ve diğer birkaç yarışta tekrar hissetiklerimin  adını sonunda koyabildim; kalabalıklarda asfaltta koşmak istemiyorum. Biran evvel bitsin istiyorum. Bu da aktif olarak koşuya başladığım bu ilk yılda beni mesafeden çok sanki hız odaklıymışım gibi bir yanılgıya düşürdü.  Aslında sadece önüme baktığımda karşımdakinin ensesini, yere baktığımda asfalt görmek istemiyordum.  Koşmak ile ilgili bir sıkıntı yoktu. Artık kendimi  yarışmacı değil, sadece koşucu gibi hissediyordum.
Önceki yaz koşu grubumuz Antalya Runners dan birçok arkadaşımın denediği benim  çok sıcaklarda yapılması sebebiyle çekimser kaldığım,  ultra maraton yarışları ile tanışmam böyle bir ruh halindeyken oldu. 

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Defalarca ilk yarışım oldu benim.

Çocukluk yıllarımdan bu yana akıllara durgunluk verecek ölçüde el ve göz koordinasyonum bozuk. Fiziksel olarak üstün olmak ile "uzun olmak" arasındaki farkı bilmeyen birileri tarafından voleybol ve basketbol takımlarına seçilme korkumdan, atletizm seçmelerinde kimler koşabilir sorusuna ilk ben atlamıştım. Üstüme top ile koşan veya top atan birileri ile uğraşmaktansa, en kötü ihtimal bir koşuda sonuncu gelecektim. Daha 1 saat olmamıştı ki kendimi Burhan Felek de 200 mt koşarken buldum. 
Aslında koşmayı çok da sevmiş olmama rağmen 1.80 boy ile yüksek koordinasyon gerektirecek teknik branşlarda daha başarılı olacağıma dair gene kör bir inanç vardı. O yaşlarda ne istediğimizden çok ne istemediğimize konsantre olduğumuz için bir takım sporundansa, en azından bireysel bir sporda bir şeyler ile uğraşıyor görünmek iyi bir alternatif gibi gelmişti. 
Arada kros yarışlarına giderdik. Şimdiki yol haritamda belki ilk yarışlarım onlar olabilir. Ama onlarda da 5K yarışılacaksa 2K koşar sonra bir sıkıntı basar. 2K geri koşar sonra 1K da antrenörümden saklanmak için ortalıkta koşardım.
Kör topal bu şekilde lise sona geldiğimde neden spor yapmak zorunda olduğumun cevabını henüz veremiştim. Derslerim iyiydi, alternatiflerim çoktu, akademi zaten cepteydi ve hayat tek bir şey ile uğraşıp tüketilmeyecek kadar kısaydı. İşletme okudum. Birbiriyle alakalı, alakasız bir çok işe girdim çıktım, bir çok spor dalında gezindim durdum. Ama hep koştum, koşturdum. Hareketsiz, şöyle rahat rahat postu serdiğim bir dönemim hiç olmadı. 
Cengiz ile 2005 yılında İstanbul Yarı Maratonunu bitirip bitiremeyeceğim ile ilgili iddiaya girmiştik. Yürü koş şeklinde finişe geldiğimizde hem hayat arkadaşımı hem de hayatım boyunca 
yapmak istediğim sporu bulmuştum.
Ama malesef sonraki 10 yıl spor anlamında biraz karanlıktı. 4 yıla 3 çocuk sığdırdım. Hayatımın 7 yılı, emzirmediğim zamanlarda hamile olarak geçti. O zamanlar koşmak, kulaklığı takıp kendi kendine bir yarım saat geçirebilmek için bile fırsatım olmuyordu. Kendimi kaptırmış bir şekilde annelik yaparken bazı fiziksel rahatsızlıklar yaşamaya başladım. Detaylara boğmayalım -iyi bir anıma denk gelir sonra bahsederim- bu rahatsızlık sonrası 2 alternatifim vardı; Ya hormon hapları ya da metabolizmamı hızlandırmak. 
Artık koşmalıydım, mecbur olduğum için mi yoksa alternatif sporlarım artık azaldığı için mi bilmiyorum.  200 mt yarışımda söylemem gerekeni 34 yaşımda söylemem gerekti; Ben koşmayı çok istiyorum.
Antalya'ya taşındıktan sonra, her yıl o zamanki adı ile Runtalya'ya katılmayı planlardım. İlaç kullanmayı red ettiğim o yaz, Runtalya tarihi ne zaman, kaç ayda, ne kadar hazırlanabilirim internette araştırırken bir link gördüm; Antalya Runners Deneme yarışı. Sıcakta Lara sahilinde üstelik yılların hamlığı ile koşmanın çok uzağındaydım ama amatör olarak bu işi yapan, hatta benden birkaç tık üstte yapan koşucuları tanımak bana çok yol gösterici oldu. 
Eylül 2014 de artık kaçıncı kez ilk yarışım olduğunu bilemediğim Runatolia 2015 yarışına hazırlanmaya başladım.
Ben bu yazıya başlarken amacım bu yarışı milad alıp yarış raporlarımı saklamaktı. Ama şimdi düşününce patikalara sevdalandıktan sonra sanki milad 2016 Nashira Ultra Maratonuymuş gibi görünüyor. Anlaşılan her yarış ayrı bir milada, her finish yeni bir başlangıca gebe bu sporda.
Amatör bir ruh ile yapıldıktan sonra hayat sadece bir spora çakılı kalamayacak kadar renkliyken koşunun içinde türlü alternatiflerinin olması, hayat tarzına, yaşam felsefene, vücut yapına ve yaşına uygun seçenekleri sana sunuyor olması çok güzel. Ben de bu deneyimlerimi elimden geldiğince sizler ile paylaşmaya çalışacağım. En kısa zamanda tüm yarışlarım burada olacak. Görüşmek üzere...